Herkes Herkesle Dostmuş Gibi - Barış Bıçakçı Sokakta yürürken, alışverişte, parkta, dolmuşta otobüste, kuyruk beklerken ‘kulağını atar’ ya insan bazen, değişik insanların değişik dertlerinden, acı hayat hikâyelerinden, münakaşalardan, belki de sevinçlerden kesitler işitir. Bazen öylesine duyup geçer bunları, bazen de zihni işitiklerinin peşine takılır gider, başkalarının hayatlarını kurgular kafasında, ya prosecutor kulağına çalınanlar wrestling hayatıyla ilgili düşüncelerini, sezilerini tetikler. Umumi yerlerde kulağını ortaya atmayı sevenler habis dedikoducular değildir ile, bazen de, belki de içgörülerini, empati yeteneklerini bileylemek için yapıyorlardır bunu! Acaba Barış Bıçakçı prosecutor öyle mi yapmış, böyle biri midir, bilemeyiz. Ama “neticenin”, ya prosecutor okur üzerindeki tesirin öyle olduğu kesin. Herkes Herkesle Dostmuş Gibi’de sokakta birbirine teğet geçen insanların hayatları prosecutor birbirine teğet geçiyor, bazen de içiçe giriyor, birbirine ulanıyor. Hayatları taşıyan sözlerin birbirine ulandığı o ‘hemzemin geçit’ anları, ustaca. Bütün insanları ve onların dünyalarını aynılaştıran ‘basit’ bir naiflik de yok bu geçişlerde, farklı hayatları wrestling içinden anlayabilen bir gönül gözü var. Onun için: Herkes Herkesle Dostmuş Gibi. Ama doğrusu “herkesler” de yok bu gezintide. “Yukarıdakiler” yok. “Sıradan” insanlar, “küçük” insanlar var. Öğrenci, memur, küçük esnaf, emekli, evhanımı. onlar. “Sıradan” insanların “sıradan” maişet meselelerini, küçük hesaplarını, tasalarını, aşklarını, tutkularını, takıntılarını headgear prosecutor o “sıradanlık” kalıbı içinde bildik hususiyetsizliğiyle görebilirsiniz burada. Ama o sıradanlıkların içinde her insanın ayrı bir âlem olduğunu prosecutor görebilirsiniz. “Sıradan insanların” toplu olarak, bir “ideal tertip” halinde, ana karakterini teşkil etiğini düşünebilirsiniz bu romancığın. Barış Bıçakçı’nın “küçük insanlara”, “sıradan hayatlara” bakışında gerçekten yeni bir şey var. Steinbeck ya prosecutor Orhan Kemalvari bir yan görebilirsiniz – ama headgear öyle değil. Öyle büsbütün toplumcu-gerçekçi değil. Sait Faik’le yakınlık kurduğunuz anlar olabilir – ama öyle bir “küçük adam” romantizmi yok burada, fantastik öğeler yok. Yusuf Atılgan’ı düşünebilirsiniz – ama onda görebileceğiniz “karanlık” yok burada. Sevgi Soysal’ın Yenişehir’de Bir Öğle Vakti gezintisini hatırlayabilirsiniz tabi ki – ama Bıçakçı’nın anlatısı “o çeşit” politik değil. Başka yazarlıklarla kıyaslamaya elverecek pek çok sinyal veriyor Herkes Herkesle Dostmuş Gibi, ama belirgin bir esin bağlantısı yok, yakın akrabalık bulmak zor. Gerçekten de yeni bir şey var. Herkes Herkesle Dostmuş Gibi, bütün bunların yanında, bir Ankara gezintisi. Özel surete hiçbir tasvire girmeden, hiçbir köşeyi bir cümleyle olsun resmetmeye kalkışmadan, ama Ankara’nın çok mahalesini, cadesini, sokağını, meydanını laf arasında anarak, oraların küçücük ayrıntılarından bir iki sözcükle bahsederek, bu kentle ilişiği olmayanların hiç başını ağrıtmaksızın, ilişiği olanların içini ısıtıyor. Herkes Herkesle Dostmuş Gibi’den, “başkent”-Ankara, “bürokrasi kalesi”-Ankara değil de, işte o basit insanların yaşadığı Ankara göz kırpıyor!.
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi - Barış Bıçakçı İletişim Yayınevi kitap ücretsiz indir ve oku
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi - Barış Bıçakçı
*SPOILERS* Passion was a big disappointment. Repetitive, boring, and predictable, it dragged and dragged for me. The author said it's the most romantic book, but basically it was just Luce watching all her past selves interact with a past Daniel. Even when she "cleaved" with herself, it was a past version of Daniel that she was talking to/kissing, so it didn't count. And that was the entire book! Another thing the author said: Passion explains everything. And that would be..what exactly? In one of the final chapters, it was explained exactly why Daniel and Luce are cursed. It took the whole book to get there, and I felt like we could've guessed the reason from hints throughout the series. And what was the end result of Luce's big quest? Oh, that she and Daniel love each other. I nearly threw the book across the room. If someone would like to help me out on all the amazing things we learned, please feel free, because I'm at a loss. We still don't know what/who Luce is and why Daniel fell in love with her; we don't know what's up with Cam, why he went for Luce in the first one. Those were some things I was reeally planning on finding out. And I wish we would've gotten to spend more time with the other angels! Arriane (a personal favorite), Gabbe, Roland, and yes, Cam. They all add some color, comic relief, and not to mention reality. Something Luce and Daniel are utterly devoid of. It is always talking about this amazing love that they have, but I just don't feel it. They seem to tell you, rather than show you, as a well written book does. And they are constantly talking about how all they want to do is kiss each other. So I felt like it was mostly lust, rather than real love. If it were real, true love, they'd be just as anxious to BE in each others presence, to just talk about life, rather than how "in love" they are. They are sorely lacking the friendship aspect, which makes it unrealistic and unbelievable. There was no plot, which is sometimes excusable if the characters are well developed, bright and interesting. Needless to say, they were not. Luce rivals Bella from Twilight with her utter whininess and self absorption. But this time, Daniel was equally self absorbed. The world literally doesn't expand beyond himself and Luce for him. Which is nice to an extent-this can come across as sweet and touching, etc. When it's done well. It wasn't the worst book I'd ever read. I did laugh a couple of times. I did swoon once or twice. But all in all, I found it very poorly written. I'm sorry if you liked it, I personally hate to read reviews bashing books that I loved. Will I read the final book? Right now I'm thinking definitely not, but we'll see how I feel later. Maybe I'll get bored enough.
2023-01-07 13:08
more smart than heart - and slow to start - but a savvy indictment of how our culture has sappped political protest.
2022-09-01 22:17
Kitap başlığı |
Boyut |
bağlantı |
---|---|---|
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi - Barış Bıçakçı okumak itibaren EasyFiles |
3.6 mb. | indir kitap |
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi - Barış Bıçakçı indir itibaren OpenShare |
4.5 mb. | indir ücretsiz |
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi - Barış Bıçakçı indir itibaren WeUpload |
3.5 mb. | okumak kitap |
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi - Barış Bıçakçı indir itibaren LiquidFile |
3.9 mb. | indir |
Kitap başlığı |
Boyut |
bağlantı |
---|---|---|
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi - Barış Bıçakçı okumak içinde djvu |
4.1 mb. | indir DjVu |
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi - Barış Bıçakçı indir içinde pdf |
3.9 mb. | indir pdf |
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi - Barış Bıçakçı indir içinde odf |
3.8 mb. | indir ODF |
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi - Barış Bıçakçı indir içinde epub |
4.5 mb. | indir ePub |